Bugün Türk hükümeti, İstanbul Sözleşmesi hakkında hayati bir karar alıyor. İstanbul Sözleşmesi, bir ulus devlet olan Türkiye için daha adil ve belki de daha az şiddet içeren bir “adalet sistemi”ne doğru bir adım olabilirdi. Türkiye’deki adalet sistemi bu sözleşmenin imzalanması ve uygulanmasıyla, en azından kadınların kişisel ve bedensel bütünlük hakkı gibi temel insan haklarını asgari düzeyde korumak zorunda kalacaktı.
Türkiye’de her üç günde bir kadın, kadın olduğu için öldürülüyor. Ülke totaliter faşist bir rejime doğru devam ederken, kadınlara yönelik şiddet oranı da bununla doğru orantılı olarak artıyor. Faşizm ve kadına yönelik şiddet ve LGBTQI*, tarihte bağlantılıydı. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilirken rejimse bize bir kez daha aşağılık ve faşist yüzünü gösteriyor.
Baskıcı ve kadın düşmanı yasalara ve bunları uygulayan ulus devletlere karşı yoldaşlarımızla yan yanayız. Türkiye’deki yoldaşlarımızın geçen bunca yıl boyunca verdikleri mücadeleyi takdir ediyoruz. Tüm dünyada yürütmek zorunda olduğumuz mücadelemizin bir parçası olan bu güçlü ve başarılı hareketi görmek bize güç veriyor.
Haklarımız için verilen mücadelenin devamı için sizlere en derin dayanışmamızı ve gücümüzü gönderiyoruz.
Fasizme karsi omuz omuza!
Istanbul sözlesmesinden vazgecmigoruz!
Kadinlari degil katilleri engelliyin!
Fight violence against women everywhere!
Kadın katliamlarına, nefret cinayetlerine, tacize, tecavüze karşı İstanbul sözleşmesini uygula!
Erkek egemen faşizme karşı yaşasın kadın dayanışması!
Lgbti+ fobiye, nefrete karşı İstanbul sözleşmesini uygula!
Kadın düşmanları gidecek sözleşme kalacak!
Haklarımızdan, hayatlarımızdan, İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz!
WE ARE BEHIND OUR SISTERS IN TURKEY!
Women structure of Sy.ka.Pro